Venezüela’da yaşanan karışıklık ve bu karışıklığı kullanarak seçimle iş başına gelmiş meşru yönetimi devirme girişiminin arkasında Amerikan emperyalizminin olduğu açıkça görülmektedir.
Daha önce dünyanın çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği, desteklediği darbe ve işgallerin gösterdiği gibi; Amerika’nın bu darbe girişimi Venezüela halkının lehine sonuç yaratmayacaktır.
Seçimle iş başına gelmiş ve serbest seçimlerin yapılmasını engellemeyen bir yönetimi askeri darbeyle veya kışkırtılan kitleleri kullanarak devirmeye kalkışmak kabul edilebilir değildir.
Amerika’nın Venezüela’yı çökertmeye ve yönetimini devirmeye yönelik tutumunu şiddetle kınıyor ve bir an önce bu gayr-ı meşru girişimini sonlandırmasını diliyoruz.
ÇOĞULCU DEMOKRASİ PARTİSİ
298
MADURO, PETROLE OLDU MADARA…
Çavez, dönemindeki yüksek petrol fiyatları (150-170 dolar) sonucu elde ettiği gelirler ile geniş yoksul kesimlerin yaşamını iyileştirmişti. Rantiyer toplumdan hizmet sektörü geliştirldi. Maduro döneminde ise petrol fiyatları (40-50 dolara) düştü. Mevcut sosyo-ekonomik durumu hiç değilse aynen devam ettirebilmek için para yetmediği için, açıktan karşılıksız paraları bastıkları oranda enlasyon arttı ve zamanla adeta kudurdu. Toplumsal karşı gösteriler başladı. Devletleştirme ile karlarını kayıp eden petrolcü mafya iş adamları, bu yığınların hoşnutsuzluğunu kullanarak iktidarı almak için harekete geçtiler. USA’nın desteği ile de hedeflerine günün sonunda ulaşacaklardır.
SSCB’yi de petrol yıkmıştı.1973 kurulan OPEC petrol fiyatlarını katlayarak yükseltmişti. Arap şeyhleri devasa Petro-dolarlarını USA ve İNG. Bankalarına yatırdı. Dünya piyasasında kredi limitileri arttı. Faizler düşünce SSCB ve COMECON ile başta Polonya sudan ucuz faizlere balıklama atladılar. Zamanla dünya EMTİA fiyatları ucuzladı batının hammadde tedarikcisi olan başta SSCB ve COMECON ülkeleri kredileri çeviremez duruma düştüler. SSCB veCOMECON ülkelerine verdiği ucuz enerji fiyatlarını Almanya fiyatları ile eştileyince POLONYA’dan başlayan mali iflaslar her tarafı sardı. En son durak olarak 1983’de SSCB malen iflas etti. Gidişattan yılladır hiç de memnun olamayan SBKP’nin Stalinist elitleri “Dünya çok kutuplu bir rejime evriliyor” ön görüsü ile SSCB’yi parti kararı ile dağttılar(Bende o zaman SSCB’deydim). Ancak bugün 32 yıl sonra anlaşıldı ki öngörüleri tutmadı. Dünya sistemi golaballeşen kapitalizim ve önderi USA, SSCB dağıtıldığından beri kulağının üstüne yatan tüm solcular, yerel ve global her olayda kafasını kaldırıp kahrolsun solaganı atıyor, AKP’ni horluyorlar.
Çok marifet var insanda selamlar…