Yerel Seçimler yaklaşırken, ÇDP de hinterlandındaki çalışmalarını yoğunlaştırdı.
ÇDP heyeti ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Doğan Duman 20 Ocak Pazar günü saat 19.00’da Gebze Derneği’ni ziyaret etti. Yönetim Kurulu üyeleri ve 30 kişilik bir grupla yapılan toplantıda, ÇDP heyeti üyeleri, 31 Mart Yerel İdareler Seçimleri ile ilgili düşünce ve çalışmalarını aktardılar.
Gebze Kuzey Kafkas Kültür Derneği Başkanı Şerafettin Koç misafirlerini, “Hoşgeldiniz. Bizlere değer vererek ziyaretimize gelmeniz bizleri çok mutlu etti” sözleriyle karşıladı.
Bilahare misafir heyet adına söz alan ÇDP Genel Başkanı Faruk Arslandok, partinin kuruluş amacını anlattıktan sonra, yaşanan asimilasyon sürecine değinerek dil ve kültür kaybının çok can yakıcı olduğunu, mutlaka önlenmesi gerektiğini söyledi. “Arkadaşlarımızla bu konuları konuştuk ve sorunlarımıza siyasi yollarla ancak çözüm bulunabileceği kanaatine varınca ÇDP’yi kurduk diyen Faruk Arslandok, ilk seçim deneyimini de 2015 seçimlerinde yaşadıklarını söyledi. Bu seçimlerde Kayseri’de alınan sonucun siyaseti nasıl etkilediğini gördüklerini belirten Arslandok, “Doğru yoldayız. Şimdi kendi insanımızla birlikte hareket ederek partiyi büyütmeye çalışıyoruz. Çünkü dilimizi ve kültürümüzü kaybetme kaygımız çok yüksek. Bu kaygıyı taşımayan Çerkesin olduğunu da sanmıyorum. Bu soruna ancak siyaset yoluyla çözüm bulacağımızı düşünüyoruz. Onun için halkımızla bütünleşmemiz lazım. STK’larımız da halka ulaşmada ciddi bir görev görüyor” dedi.
Seçim ortamlarının siyasi mesaj verme, görünür olma ortamları olduğunu söyleyen Arslandok şöyle devam etti:
“Biz de görünür olmak için İstanbul’u seçtik. Ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için bir aday çıkarttık. Burada alacağımız sonuç partiyi geleceğe taşımak bakımından çok önemli. Onun için sizin ve bütün halkımızın desteğini istiyoruz.”
Daha sonra söz alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Doğan Duman, dernekleri öz evleri kabul ettiklerini söyleyerek, “Bu bakımdan çok şanslıyız. Türkiye’de her yerde kendimizi evimizde hissedeceğimiz derneklerimiz var. Bu kurumlar bir ağacın dalları gibi. Hepsinin kökü de davası da aynı. Ben öncelikle bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Çerkeslerin bu güzel adetleri kaybolmamalı. Çerkesler derken tüm Kafkasyalıları kastettiğimi de belirtmeliyim” dedi.
Çerkeslerin kaybetmenin acısını bilen bir millet olduğunu söyleyen Doğan Duman, bu topraklardaki hikayelerinin de 200 yıllık olduğunu belirterek, “Bu topraklara yerleşerek, buranın kaderiyle kendi kaderimizi birleştirdik. Çanakkale, Sarıkamış, Balkanlar’da diğer halklarla birlikte savaştık ve şehitler verdik. Biz bu toprakları vatan bildiğimiz için korumaya çalıştık ve savaştık. Bu konuda tüm Çerkesler üzerine düşen görevleri fazlasıyla yapmıştır. Anadolu’daki uyanış organize edilirken de, sonrasındaki Meclis’te de Çerkesler vardı. İç isyanları bastırdılar ama siyaseti bilmedikleri için Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna damga vuran Çerkesler daha sonra bertaraf edildiler.” dedi.
Şimdilerde birbirimizle çekişme halinde olduğumuzu bunun hoş olmadığını söyleyen Doğan Duman, “Ortak siyasetin yolunu bulmalıyız” dedi. Farklı partilerdeki milletvekillerine de değinen Doğan Duman şöyle devam etti: “Bağlı oldukları tüzükler gereği onlar sorunlarımızı yeterince dile getiremiyorlar. Halbuki demokraside millet kayıtsız şartsız söz sahibidir. Bugün için parlamentoda en az 50-60 milletvekilimiz olmalı idi. Ama yok. Şimdiye kadar hiçbir parti “parlamentoda Çerkeslerin de temsilci olmalı” deyip bir kontenjan ayırmadı. Ayırmazlar da. Çünkü görünmüyoruz. Onun için önce biz ortaya çıkmalı ve varlığımızı sayısal olarak ortaya koymalıyız. Ama şimdiye kadar bunu yapmadık. Bu siyasi hareket çoktan başlamalıydı fakat dört yıl önce ancak başlayabildi. Madem bizi bir çok alanda, iş alanında, askeri alanda taktir ediyorlar, siyasette de takdir etmeliler. Bunu sağlamalıyız. Biz ülkeye zarar veren bir söylem içinde değiliz ve olmayız da. Bunu görmeli ve bilmeliler. Bu cumhuriyeti biz kurduk. Bir nevi o bizim evladımız, biz de onun evladıyız.”
Çerkeslerin, önceleri “teröristler gibi algılanır mıyız acaba” diyerek sorunlarını açığa vurmadağını ve sineye çektiğini söyleyen Doğan Duman,”Ama bunun yersiz olduğunu geç de olsa fark ettik. Bu ülkenin barışa ihtiyacı var. Barıştırma ve arabuluculuk Çerkezler’de kültürdür. Hatta bu, gurur duyulan bir özelliktir. Artık sessizliği bırakıp, gurur duyduğumuz kimliğimizle, kültürümüzle ortaya çıkmalıyız. İlk adım atıldı. Derneklerde yıllarca faaliyet gösteren arkadaşlar dört yıl önce bu partiyi kurdular. Gösterdikleri bu cesaret için hepsini candan kutluyorum. Ama bundan sonra bu yolu birlikte genişletmemiz gerekiyor” dedi.
Çoğulculuğun farklılıkların bir arada olması manasına geldiğini hatırlatan Doğan Duman, Türkiye Cumhuriyeti’nin de kuruluşunda çoğulcu olduğunu ama sonradan tekçiliğe döndüğünü söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:
“31 Mart akşamına kadar çok yoğun çalışmalıyız. Biz belediyeyi de, ülkeyi de pek ala yönetiriz ama bunun için yeterli sayıda oy almamız lazım. Bugün bu güzel kültürümüzü bir kez daha haykırmak için yola çıktık. Nasıl ki Bulgaristan’da Türkler cesaretle öne atıldılar ve bugün artık koalisyon ortağı durumundalar ise, biz de cesaretle yılmadan çalışmalı, siyasette hak edeceğimiz kazanımları halkımızın lehine kullanmalıyız. Başlangıçta kendi içimizden de engellemeler olabilir ama yolun doğru olduğuna inanıyorsak sonuna kadar gitmemiz gerekiyor. Onun için, tüm STK’larımızı ziyaret edecek ve anlatacağız. Şimdiye kadar yaptığımız ziyaretlerde kayda değer bir olumsuz tepki almadık. Rahatlıkla toplum bizi anlıyor diyebiliriz. Şunu da belirtelim ki biz hiçbir partiye karşı da değiliz, hiç bir partinin yanında da değiliz. STK’lar gibi çalışıyoruz.”
Duman’ın konuşmalarını tasdik eden Gebze Kafkas Derneği Başkanı Şerafettin Koç, ”Duygularımız aynı. Aramızda bir fark yok. Siyasallaşma tabii ki uzun bir süreç ve sabır istiyor. Derinlerdeki ortak duyguyu siyasette de oluşturursak başarılı olacağımıza inanıyorum. Diğer derneklerde de artık Çerkes siyaseti konuşulmaya başlanmalıdır” dedi.
Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Özlü de söz alarak, “Ziyaretinizle mutlu olduk, umut dolduk. Ciddi emek isteyen bir süreçtesiniz. Hepimizin umutlarını biraz daha yukarı taşıdınız. Biz de elimizden geleni yapacağız. ÇDP’yi derneklerin bir üst oluşumu olarak gönülden destekliyoruz” dedi.
ÇDP Parti Meclisi Üyesi Emine Sezgin ise, ”Kürtler her partide oldukları halde HDP’yi kurdular. Çerkesler de diğer partilerde olmalarının yanı sıra ÇDP’de de olmalılar. Bu dönemde hepimiz bir misyoner gibi İstanbul Başkanlığı oylaması için çalışmalıyız.” diyerek katılımcıları çalışmaya davet etti.
Takiben söz alan Yönetim Kurulu Üyesi Abdulkadir Ardzınba, “Dernekler çok şey yapıyor. Örneğin Günseli hanımın çok emek verdiğini biliyorum. Bundan sonra partileşmeyi de başarmalıyız. Dünyada en çok Çerkesin yaşadığı şehir İstanbul. Doğan Bey’in seçilemeyeceğini bile bile ortaya çıkması çok cesur bir karar. Kafkasya’yı çok gezdim, tanıyorum. Burada gerçekleşecek bir hareketin Kafkasya’yı da ayağa kaldıracağını unutmayın. Bu hareket büyük bir misyon yüklenmiş durumda.” dedi.
Katılımcılardan Hanefi bey,”İnşaallah ülkemizde bir uyanış olur ve Çerkes milletinin sesi bundan sonra daha gür çıkar” derken Abdülkadir Ardzınba, “Siyasal etkinliğimiz olmazsa yarınımız bugünden zor olacaktır.” sözleriyle siyasetin önemine dikkat çekti.
Gebze dernek merkezindeki toplantının başarıyla tamamlanmasından sonra yenen toplu yemekle program sona erdi.
305