Ortadoğu’daki kaosun en önemli sebeplerinden birisi ABD’nin bölgeyi kendi çıkarları ve İsrail’in güvenliği bakımından yeniden dizayn etme girişimleridir.
Türkiye uzun zamandır ABD için ‘’Güvenilir Müttefik’’ olma özelliğini yitirmiş görünmektedir. Türkiye’yi yıllarca içeriden ‘’Bizim Çocuklar’’ dediği kesimle kontrol edip, hatta bu cephede ortaya çıkabilecek olası bir zaafa karşı başka bir grubu da (FETÖ) zaman içerisinde yedekleyerek sürdürdüğü ‘’Güvene Dayalı İlişki!’’ sarsılınca, Türkiye’nin yerine, doğrudan yöneteceği ve İsrail için koruma oluşturacak yeni güçler (aparatlar) oluşturmanın peşine düşmüştür. Bu oluşumlar bilindiği ve beklendiği gibi Türkiye’yi tehdit eder hale gelmiştir. ABD’nin bu girişimlerine bölge ülkeleri ve Rusya da ilgisiz kalmamış ve kaos daha karmaşık bir hal almıştır.
Ortadoğu’da öteden beri var olan istikrarsızlığın kaosa dönüşmesi ABD’nin Irak’ı işgaliyle başlamış ve artarak devam etmiştir. ABD’nin Irak’a girmek için ortaya koyduğu kimyasal silah gerekçesinin yalan olduğunu, Irak’ın işgalinden sonra ortaya çıkan DAEŞ’in de Amerika tarafından kurdurulduğunu ABD Başkanı Donald Trump’ın kendisi açık bir biçimde itiraf etmiştir.
Gelinen son noktada, bölgeye yığdıkları binlerce TIR dolusu silahı partnerlerine teslim edip, gerekli eğitimleri vererek, oluşturdukları stratejinin ilk aşamasını tamamladıkları, bundan sonraki aşamaları, silahlandırmış oldukları güçler üzerinden, uzaktan yürütecekleri görülmektedir.
Bilindiği gibi; Güvenli Bölge oluşturma fikri Türkiye’nin uzun zamandır dile getirdiği ve tarafları ikna ederek birlikte hayata geçirmeyi hedeflediği bir girişimdir. Bu konudaki girişimlerinin karşılık bulmaması nedeniyle Türkiye tek başına, kendi güvenliğini ve Suriyeli mültecilerin yerleşimini sağlamaya yönelik meşru bir harekat başlatmıştır. Temennimiz bu harekatın en az can kaybıyla sonuçlanmasıdır.
ÇOĞULCU DEMOKRASİ PARTİSİ
208