Çoğulcu Demokrasi Partisi’nin 3. Olağan Genel Kongresi 30 Kasım 2024 Cumartesi günü, Ankara Kızılay’daki ÇDP Genel Merkezi’nde yapıldı.
Saat 13.00’de genel merkez binasında toplanan delegelerin yapılan yoklamasında salonda yeterli nisabın bulunduğu tespit edildi. Başkanın hoş geldiniz konuşmasından sonra yapılan oylama ile Kongre Divanı belirlendi. Divan Başkanlığına Mustafa Saadet, Divan Heyetine de Nejat Arslandok, Vahdet Kap ve Ömer Arslandok seçildi.
Kongre yönetimini devralan Divan Başkanı Mustafa Saadet önce gündemi okudu ve gündemle ilgili hazirunun görüşlerini aldı.
Ardından Genel Başkan Faruk Arslandok açılış konuşması için kürsüye geldi. Genel Kurul üyelerini selamlayan Arslandok ilk olarak “Çoğulcu Demokrasi Partisi’nin niçin kurulduğu” sorusuna cevap vererek, sorunları olan toplulukların problemlerini siyasi platforma taşıyarak ancak çözüm bulabileceğini, partilerinin de bunu sağlamayı hedeflediğini, bu suretle ülke demokrasisinin çoğulcu bir vasfa kavuşmasına katkı sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyete evrilmiş bir ülkede yaşadığımızı hatırlatan Arslandok, bu geçişte nüfus yapısının göz ardı edilerek Osmanlı’da hakim olan çoğulculuğun cumhuriyete taşınamamasının üzücü olduğunu ifade etti. Bunun bir neticesi olarak bu uygulamadan rahatsızlık duyan farklı kimliklere sahip insanların dernekler şeklinde örgütlenerek değerlerine sahip çıkmaya çalıştığını ifade eden Arslandok, kimlik sorunlarının derneklerle çözülebilecek sorunlar olmadığını belirtti.
Bu sorunların çözümünün siyasi platformda olabileceğini söyleyen Genel Başkan Arsladok, bunun şartının da öncelikle bu toplulukların sorumluluk üstlenip kendi sorunlarına sahip çıkması olduğunu ifade etti. Bu grupların siyasetle ilgilenmesinin illaki ülke yönetimine talip olmaları manasına gelmediğini belirten Arslandok, sadece mevcut yönetimin etkilenmesinin de bir hedef olabileceğini, nitekim ÇDP’nin birinci aşama amacının bu olduğunu ifade etti. Yetkin insanların bu hareketlere katılmasının siyasette temsili güçlendireceğinin altını çizen Arslandok, “Sorunların çözülmesi için tüm demokratik yolları kullanmamız gerekiyor. Derneklerle bu sorunlar çözülemez. Çünkü onlar ölçülebilir sonuçlar ortaya çıkaramazlar. Siyasi partiler ise ölçülebilir sonuçlar ortaya koyar. Onun için siyaset yolundan gidilmeli ve bu kitlelere anlatılarak destekleri alınmalıdır” dedi.
Arslandok son söz olarak, ÇDP’nin nice 10 yıllara kavuşmasını ve genç nesillerin de bu kervana katılarak hedefe daha güçlü adımlarla yürünmesini diledi.
Genel Başkanın açılış konuşmasından sonra söz alan ÇDP Kurucu Genel Başkanı Kenan Kaplan, Çoğulcu Demokrasi Partisi’nin, 2000’li yılların başında yoğunlaşan AB’ye giriş görüşmeleri bağlamında ortaya çıkan demokratikleşme süreçleri esnasında 2014 yılında kurulduğunu hatırlattı. Devletin 2000’li yılların başından itibaren yeniden yapılanmaya başladığını ifade eden Kenan Kaplan bu süreçte sadece Kürtler ve Aleviler‘in muhatap alındığını, Çerkeslerin ise hiç dikkate alınmadığını söyledi. Cumhurbaşkanlığına defalarca müracaat edildiğini ama hiçbir şekilde muhatap alınmadıklarını hatırlatan Kaplan, bunun sebebini ise Çerkeslerin devletle uzlaşmış, gönüllü asimilasyonu kabul etmiş bir halk imajı vermesi olduğunu belirtti. Kaplan, ÇDP’nin böyle bir zamanda kurularak devlete Çerkeslerin yok olmadığı ve yok olmayacağı mesajının verildiğini ifade etti.
Demokrasinin örgütlü azınlıkların, örgütsüz çoğunluğu yönetmesi olduğunu söyleyen Kaplan, Türkiye’de hakim olan çoğunlukçu anlayışı eleştirdi. Türkiye’de iktidarı ele geçirenin her şeyi yapabileceğine inanılan bir anlayışın zihinlere hakim olduğunu söyleyen Kaplan, ÇDP’nin bu yanlış anlayışa karşı çoğulculuğu önerdiğini, çünkü çoğulcu sistemin İktidarlara, iktidar dışı grupların taleplerini de dikkate alması gerektiğini söylediğini belirtti.
Mevcut dünya şartlarının yeni bir değişim süreci dayattığını iddia eden Kenan Kaplan, Türkiye’nin de buna ayak uydurarak yeniden yapılanma süreci başlatmak istediğini; 2000’lerin başındaki süreçte örgütsüzlük nedeni ile sürece müdahil olamayan Çerkeslerin, yeni girilen süreçte aynı duruma düşmeyip aktif bir misyon icra etmesi gerektiğini söyledi. Bunun için de ÇDP’nin mevcut siyasi partilerle ve devletle diyaloğa girerek toplumun taleplerini iletmesini, Türkiye’deki tüm halkların temsilcilerinin muhatap alınması gerektiğini bir kere daha hatırlatmasını istedi.
ÇDP’nin ikinci Genel Başkanı Mustafa Saadet de sorunu olan toplulukların önce iç birliğini tesis etmesi, sonra da potansiyellerini siyasete yansıtmaları gerektiğini söyledi.
Başkanların konuşmalarını tamamlamasından sonra Divan Başkanlığına teslim edilen 03 Temmuz 2021 – 30 Kasım 2024 tarihlerini kapsayan Faaliyet Raporu okundu.
Ardından ÇDP’nin 2021-2022-2023 yıllarına ait gelir gider raporları yıllar bazında okundu.
Peşi sıra önümüzdeki dönemin tahmini bütçe raporu sunuldu.
Okunan raporlar sırasıyla müzakereye açıldı ve ayrı ayrı oylanarak Merkez Yürütme Kurulu oy birliği ile ibra edildi.
Daha sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi doğrultusunda tüzüğün 17, 18, 19, 23, 24, 25, 27 ve 28. Maddelerinde yapılan değişiklikler madde madde okundu. Tek tek müzakereye açılarak oylandı ve değişiklikler oybirliği ile kabul edildi.
Kongre öncesinde Parti Meclisi ve Merkez Disiplin Kurulu adaylarına ve Genel Başkan adayına adaylıkları konusunda gerekli bildirimlerin yapıldığı ve bütün adayların adaylıklarını kabul ettikleri hususu Kongre divanı tarafından da teyit edildi.
Ardından seçimlere geçildi. Yüksek Seçim Kurulu görevlilerinin gözetiminde yapılan oylama sonucunda, Parti Meclisi, Merkez Disiplin Kurulu ve Genel Başkan, oy kullanan delegelerin oybirliği ile seçildi.
Seçim sonucunda Genel Başkanlığa Faruk Arslandok;
Parti Meclisi Asil Üyeliğine Ahmet Altunok, Akif Duman, Cüneyt Özen, Emre Göz, Erol Karayel, Günsel Avcı, Murat Yavan, Nart Tamzouk, Nasır Yıldız, Nazmiye Altun, Emine Arslandok Sezgin, Recep Güngör, Serhat Nart, Şahiser Bostan, Vahdet Kap;
Parti Meclisi Yedek Üyeliğine Ayşe Pişkin, Mustafa Erdoğan, Erdinç Kocaer;
Disiplin Kurulu Üyeliğine Mustafa Saadet, Erol Kılıç, Memet Yıldız, Osman Yavuz, Saydettin Yavaş, Ali İhsan Aksamaz, İlhan Belek;
Disiplin Kurulu Yedek Üyeliğine Necmi Kartal, Taner Koç seçildi.
Seçimler sonrası dilek ve temenniler başlığına geçildi. Bu bölümde söz alan Necmi Kartal, Çerkes toplumunun demokratik yapısını ortaya koyan khabzenin işlenerek Türk toplumunun da yararlanacağı şekle sokulmasını, partinin bunu misyon edinmesini istedi. Khabzemizi oluşturan iyi insan, iyi ahlak, iyi düşüncenin diğer toplumlara da tanıtılmasının yerinde olacağını söyleyen Kartal, tüm mesajların sosyal medya güçlü şekilde kullanılarak iletilebileceğini, böylece daha çok kişiye ulaşmanın mümkün olacağını da sözlerine ekledi.
Bilahare söz alan Nazmiye Altun, partinin 10. yaşını kutlayarak üçüncü kongrenin hayırlı olmasını diledi. Çoğulcu Demokrasi Partisi’nin gençler için güzel bir temel oluşturduğunu söyleyen Altun, bu temel üzerine gençlerin daha işlevsel yapılar kurabileceğini belirtti. Toplum olarak başkalarının bizleri görmesini beklemek yerine bizim siyasette yerimizi almamızın daha doğru olduğunu söyleyen Nazmiye Altun, ÇDP’nin azınlıkların sesi ve sözcüsü olması gerektiğini, sorunlara siyasi zeminde çözüm üretilmesi için bütün azınlıkların desteğini alarak daha iyi bir gelecek tesis edilmesini umduğunu söyledi.
Nazmiye Altun’un ardından Erol Karayel söz aldı. Kongre katılımcılarının fedakar insanlar olduğunu söyleyerek söze başlayan Karayel, sonunu görmedikleri ve belki de görmeleri nasip olmayacak çok uzun bir yolda azimle yürüdüklerini belirtti ve “Bu çok üstün bir meziyet” dedi. Gidilen yolun dikenli ve taşlı, zor bir yol olduğunu belirten Karayel, şu anda yaptıklarının sadece o dikenleri ezmek olduğunu, bunun arkadan gelenlerin yürüyüşünü kolaylaştıracağını umduklarını söyleyerek, “Bu çalışmalarımızla sonraki nesillere örneklik teşkil ediyoruz” diyerek bunun ÇDP’yi kıymetli kıldığını belirtti.
Bazı parti mensuplarının bağımsız adaylarla girilen seçimlerde başarılı olunamadığını söylediğini ifade eden Karayel, “Bizim başarı ölçümüz bu değil. Çünkü seçimler bizim için sadece bir araç. Peki neyin aracı? Toplumumuzu siyasallaştırmanın, sorunlarına duyarlı hale getirmenin aracı. Bir toplumsal sorunun devlet meselesi haline gelmesi için o soruna sahip çıkıp bunu işleyen bir güç merkezinin olması gerekiyor. Biz işte buna soyunduk. ÇDP siyasi bir güç merkezi olmaya ve sahiplendiği sorunların devlet nezdinde sözcülüğünü yapmaya soyunmuş bir partidir. Biz yaptıklarımızı ne kadar azımsasak da, bizi iyi takip eden merkezler var ve verdiğimiz mesajları alıyor. Yani devletin bizi yakinen takip ettiğinden hiç şüpheniz olmasın. Çünkü biz bir kıvılcımız. Onlar da biliyor ki yangını başlatacak olan küçük bir kıvılcımdır ve en küçük bir rüzgar bunu sağlayabilir. Devlet, bu kıvılcımın yangına dönüşmemesi için sorunların çözümüyle de ilgilenmek zorunda olduğunu biliyor. Bizim sadece kendimizi ısrarla anlatmamız ve gereken baskıyı oluşturmamız gerekiyor. Diyeceğim şu ki yapılan işleri küçümsemeyelim, istediğimiz hızda gelişmiyor diye hayıflanmayalım. Mesaj yerine ulaşıyor ve bir gün gereği de yapılacaktır. Kendi yaşamımızda sonuçlarını göremeyecek olsak bile gelecek nesillere 10 yıl faaliyette bulunmuş bir siyasi partinin verilerini bırakmak bile onlar için iyi bir motivasyon olacaktır” dedi.
Daha sonra İstanbul İl Başkanı Ahmet Altunok söz aldı. Yeni katılımcıları tebrik ederek söze başlayan Altunok, kendisinin de parti olarak yapılan işlerin hafife alınmaması gerektiğini düşündüğünü, çünkü yapılan işlerin çok önemli olduğunu söyledi. Atılan adımların kendimize küçük gelebileceğini ama bunların yansımasının çok büyük olduğunu söyleyen Altunok buna dair tanık olduğu bazı örnekler vererek, “kendimize haksızlık etmeden gayretimizi artıralım” dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Günsel Şurdum Avcı da 10. yaşını kutlayan ÇDP’nin, kimliğini özümsemiş, kültürüne hizmet etmiş, derneklerde çalışmış kişiler tarafından kurulduğunu belirterek, amacının özgün kimliği olan ve benzer sorunlara sahip azınlıkların haklarının, kimliklerinin korunması, sorunlarının çözülmesi ve varlıklarının anayasal düzende devlet güvencesi altına girmesi için çalışmak olduğunu söyledi. Partinin çoğulculuğu esas alarak kültürlerin korunmasını savunduğunu belirten Avcı, partinin amaçları anlaşıldıkça partiye katılımların ve destekleyenlerin artacağını, bu yeni isimlerin parti yönetiminde yer almasıyla daha da güçlenileceğini söyleyerek, “Partimizin daha büyümüş olarak nice 10 yıllara ulaşmasını diliyorum” dedi.
Üyelerden Erdinç Kocaer, partinin, kimliğiyle irtibatını yitirmiş insanları nasıl kazanacağının hesabını da yapmasını isteyerek, “onlara nasıl ulaşılacağının ve yardımcı olunacağının yolları bulunmalı” dedi.
Üyelerden Ömer Arslandok ise sorunu olan toplumların kendileriyle gururlanarak kendi değerlerini düşürdüğünü, bu tutumlarından vazgeçerek aktif moda geçmeleri gerektiğini söyledi. Değerlerimizin kıymetinin bilinmediğini söyleyen Arslandok, toplumumuzun insani değerlerini ortaya koyan khabzenin, içinde yaşadığımız ülke insanlarına da sunularak onların da bundan faydalanmasını sağlamamız gerektiğini söyledi. Bunun için herkesin sorumluluk üstlenmesini isteyen Ömer Arslandok, bundan sonra ancak devletten bir şeyler beklemenin doğru olacağını belirtti.
Kültürün korunması, insanların öz değerlerini yaşatabilmesi için devlete de görevler düştüğünü belirten Arslandok, “Bunu hatırlatmanın en önemli aracı siyasettir. Bu nedenle siyasete girilmesi şarttır. Çerkesler bunun için çok gecikti ve bu yüzden de henüz siyasallaşamadı. Ama buna mecburuz. Bunun için de safları sıklaştırmamız gerekiyor. Türkiye gibi ülkelerde şartlar çabuk değişir. Bu yüzden zamanı geldiğinde hazır bir siyasi partinin olmasının değeri elbette anlaşılacaktır. Böyle bir zamanda toplumun toplanacağı belli bir adresin olması kıymetlidir” dedi.
Daha sonra ÇDP Genel Sekreteri Vahdet Kap söz aldı. ÇDP’nin tüm insanların mutluluğunu artırmayı hedeflediğini söyleyen Kap, çoğulcu demokrasi anlayışının gerek sosyal, gerekse siyasal alanlarda yaygınlaşması için çalışıldığını söyledi. Bu ilkeler doğrultusunda parti çalışmalarını kararlı bir şekilde sürdürdüklerini belirten Vahdet Kap, “yeni dönemde parti yönetimine yeni katılan arkadaşlarımıza hoş geldiniz diyor, başarılı bir çalışma dönemi diliyorum” dedi.
Bursa İl Başkanı Nasır Yıldız da kısa bir konuşma yaparak, “ Siyasi parti gibi davranırsak toplum buna karşılık verecektir. Ama STK mantığıyla davranırsak sonuç alamayız. İnşaallah gereğini yapacak ve başarılı olacağız” dedi.
Partinin kurucularından İshak Akbay ise geçtiğimiz seçim sürecinde kendisine desteklerini sunan herkese teşekkür ederek, “Türkiye halklarını ilgilendiren bütün mevzular bizleri de ilgilendiriyor. En son meydana gelen kayyum atamalarıyla ilgili olarak bizim partimizin de tavır alması ve bunu deklare etmesi yerinde olacaktır” dedi. Haksızlığa uğrayanlarla omuz omuza verip tek ses olunması lazım geldiğini söyleyen Akbay, “Empati kurmazsak biz de yarın yanımızda kimseyi göremeyiz” dedi.
İshak Akbay, siyasette, sanatta, bilimde varlık göstermeden sadece pistlerde, düğünlerde boy göstermenin doğru olmadığını, artık eğlenceden bir nebze uzaklaşarak biraz da bu alanlarda gücümüzü ortaya koymamız gerektiğini söyledi.
Son olarak Divan Başkanı Mustafa Saadet de söz alarak, partinin kadın hakları konusuna eğilmesini, seçim süreçlerinde kazanım sağlamak için diğer siyasi partilerle ilişki kurmasını istedi. Khabze konusuna da değinen Saadet, khabzenin güzel ama güncellemeye ihtiyacı olduğunu söyleyerek bunun başarılabileceğini belirtti.
Dilek ve temenniler bölümünün tamamlanmasından sonra yeniden Genel Başkanlığa seçilen Faruk Arslandok kongreye hitaben bir teşekkür konuşması yaptı.
Arslandok şunları söyledi: “Değerli arkadaşlarım, hepinizin katılımıyla programladığımız gibi aksaksız bir kongre gerçekleştirdik. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Partimiz inşallah halklarımızın mücadelesinde etkin olacak bir güce kavuşacaktır. Siyasallaşmanın, siyasi partinin ne olduğunu öğrenemeyenlerin işi çok zor. Toplumumuz aslında mevcut siyasi tablo içinde siyasallaşmış vaziyette. Herkesin bir partisi ve ideolojisi var. Ancak bunlar üzerinden gidersek Çerkes kimliği ve varlığını yaşatma şansımız olmaz. Bu yollar bizi başka yerlere çıkarır. Bizi birleştirip aynı hedefe yöneltecek olan ortak kimlik ve kültürel değerlerimizdir. Bunu ulusal varoluş davası olarak algılamalıyız. Böyle algılanmazsa işler zor olur. Dilerim gelecekte algılar buna göre değişir. Dilerim bu kongremiz hayırlara vesile olur.”
Genel başkanın konuşmasını tamamlamasından sonra Divan Başkanı Mustafa Saadet gündemin başarıyla tamamlandığı belirterek hayırlı olsun dilekleriyle kongreyi kapattığını ilan etti.
344
Hayırlı olasun..