Çoğulcu Demokrasi Hareketi üyeleri tarafından kuruluş çalışmaları yürütülen Çoğulcu Demokrasi Partisi (ÇDP), bugün itibariyle (15 Ağustos 2014) siyasi hayata merhaba dedi.
Sabah saatlerinde İçişleri Bakanlığına kuruluş dilekçesini veren ÇDP kurucuları, daha sonra bir basın toplantısı düzenledi. ÇDP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen basın toplantısına gazeteciler, ÇDP yöneticileri ve davetliler hazır bulundu.
ÇDP Kurucu Genel Başkanı Kenan Kaplan tarafından okunan basın açıklamasının tam metni şöyle:
Saygıdeğer Basın Mensupları,
Değerli misafirler,
Aziz dava arkadaşlarım…
Öncelikle hepinize hoş geldiniz diyor, en derin saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
Bugün bizim için mutlu bir gün. Bugün itibariyle tüm Türkiye halklarının ve toplumsal kesimlerin kendilerini ifade edebileceği, taleplerinin mücadelesini verebileceği yeni bir siyasi platform olarak Çoğulcu Demokrasi Partisi’ni kurmuş bulunmaktayız.
Ülkemize, ülkemiz insanlarına ve Türkiye siyasetine hayırlı olsun!
***
Saygıdeğer Basın Mensupları,
Değerli Misafirler.
Cevabını merak ettiğiniz soruyu tahmin edebiliyorum:
Böyle bir siyasi partiye neden ihtiyaç duyduğumuzu bilmek istiyorsunuz.
Biliyorsunuz, siyasi partiler kendi hazırladıkları programlar doğrultusunda devleti yönetmeye talip olan yapılardır.
Çoğulcu Demokrasi Partisi de, ulusalcı devlet ideolojisi ve 1980 darbe anayasasından güç alan antidemokratik, dayatmacı devlet anlayışı ile devlete çöreklenmiş bu zihniyeti tasfiye etmek; üreteceği özgün projeler ve önerilerle devleti tam demokratik bir yapıya dönüştürmek amacıyla kurulmuştur.
Çünkü, antidemokratik ulusalcı devlet ideolojisi, Türkiye halkları ile başarılı bir ilişki kuramamış, ilişkiler asimetrik bir mecraya kaymıştır. Tüm bu sorunların ana kaynağı da, toplumu mutlu edemeyen, toplumsal barışı sağlayamayan tedavüldeki dayatılmış yapay demokrasidir.
Biz ÇDP olarak, gerçek demokrasinin hiçbir sınırlandırmaya tabi tutulmadan hayata geçirilmesini savunuyoruz. Gerçek demokrasi, insanın doğuştan gelen temel hak ve özgürlüklerine değer verir, farklılıkları kabullenip bunlara saygı duyar, toplumsal uzlaşıyı birlikte yaşamanın temeli olarak kabul eder.
ÇDP tüm bu değerlendirmelerden hareketle, çoğunlukçu demokrasiyi red ve çoğulcu demokrasiyi hakim kılmak amacıyla siyasi arenaya çıkmıştır.
Çoğulcu Demokrasi Partisi, Türkiye nüfusu içinde sayısal olarak az olanların, yani Çerkesler, Lazlar, Boşnaklar, Gürcüler, Arnavutlar, Pomaklar ile diğer etnisite ve inanç gruplarının partisidir. Buna bağlı olarak ÇDP, azınlığı Müslim-gayrı Müslim ekseninde tanımlayan Lozan Anlaşması’nın inkarcı, asimilasyoncu, bilim dışı azınlık tanımı ve tasniflerini kesinlikle reddeder. ÇDP, azınlık kavramının, hakim grubun içinde -ırk, dil, din, kültür olarak- az olana işaret ettiğini kabul eder ve tüm etnik kimliklerin eşit olduğu ve eşit haklara sahip olacağı çok kültürlü, tam demokratik bir toplum düzenini savunur.
Bu bağlamda belirtmeliyiz ki, Türkiye’de başlatılan demokratikleşme ve Türkiye’nin etnik ve kültürel sorunlarını çözme sürecinin Türklerle Kürtler arasında çözülecek bir sorunmuş gibi ortaya konulması, yok muamelesi yapılan diğer halkları derinden yaralamıştır. Çerkesler, Lazlar, Boşnaklar, Gürcüler, Arnavutlar, Pomaklar ve diğer etnisite ve inanç grupları bu süreçlerden fiilen dışlanmışlardır. Çoğulcu Demokrasi Partisi, azınlık gruplarda uyanan bu dışlanmışlık duygusunu ortadan kaldırarak, kimsenin sahipsiz olmadığını ortaya koymak ve onların da haklarını savunmak için Türkiye siyasetindeki yerini almış bulunmaktadır.
Çoğulcu Demokrasi Partisi, öncelikle, ezilen, horlanan, görmezden gelinenler ile yok sayılan ve yok oluşa mahkum edilenlerin partisidir. Bu saydığımız unsurların, sistemin içerisinde yasal güvence altına alınıp, eşit haklara sahip ve saygın bir unsur olarak yer almaları için mücadele edecektir.
Bu mücadelenin başlıca ilke ve hedefleri ise şunlardır:
– ÇDP, toplumsal barışı sağlayarak tüm insanların mutluluğunu artıracağına inandığı “çoğulcu demokratik düşünce” anlayışının yaygınlaşması ve buna uygun politikalar üretmeyi misyon edinmiştir.
– ÇDP, devletin temel görevinin, vatandaşlarının can ve mal güvenliği ile doğal hak ve özgürlüklerini savunmak olduğuna inanır. Devlet her türlü düşünceye karşı nötr ve eşit mesafede durmalıdır. ÇDP “anayasalı” değil, “anayasal” devletten yanadır.
– ÇDP hukukun üstünlüğüne inanır, çoğulcu, adil, demokratik, temel hak ve özgürlükleri genişleten bir anayasayı savunur.
– ÇDP her türlü asimilasyona karşıdır. Mevcut tüm kimliklerin yaşama ve kendini geliştirme hakkını savunur.
– ÇDP, bütün anadilleri kutsal sayar, anadili öğrenme ve öğretmenin sadece bireysel değil, toplumsal bir hak olduğuna inanır. Anadillerin yok olmaması için devletin tüm imkanlarının halklar arasında eşit ve adilce kullanılmasını savunur. Bunun için mücadele eder.
– ÇDP, toplumda çeşitliliği savunur. Seçilmiş herhangi bir kimliğin öne çıkartılarak, gerek isim, gerek içerik olarak diğer kimliklere egemen kılınmaya çalışılması kabul edilebilir değildir. Tüm kimlikler eşit düzeyde saygındır, aralarında hiyerarşi oluşturularak “alt kimlik”- “üst kimlik” tasnifi yapılamaz.
– ÇDP, herkesin dinini seçmekte, inanıp inanmamakta, inancının gereklerini yerine getirip getirmemekte serbest olmasını savunur. Kimsenin inançlarını ya da inançsızlığını başkalarına dayatmasını kabul etmez. Bunun için anayasal güvenceler oluşturulmasını savunur.
– ÇDP, AB sürecinin ülkenin demokratikleşme sürecindeki katkılarının farkındadır. AB’ne katılımı ve buna yönelik olarak yapılan reformları destekler ve bu sürecin aktif bir katılımcısı olmayı önemser.
– ÇDP, ülke sorunlarına yönelik çözüm önerilerini, çoğulcu, demokratik ve hukuku üstün tutan bir perspektifle üretir. Türkiye’nin devlet düzenine eşitlikçi, özgürlükçü ve adaletli bir düzenin hakim olması için mücadele eder.
***
Ben tekrar Çoğulcu Demokrasi Partisi’nin ülkemize ve ülkemiz insanlarına hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.
ÇOĞULCU DEMOKRASİ PARTİSİ
225