Çoğulcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Faruk Arslandok, BM ve Avrupa Birliği Kurumları ile Rusya ve dünyadaki insan hakları savunucusu kurumlara birer mektup göndererek, Rusya Federasyonu Anayasası’nda yapılmak istenen antidemokratik değişikliklerin hayata geçirilmesini önlemeye yönelik irade ortaya koymalarını ve buna karşı aksiyon geliştirmelerini istedi.
ÇDP Genel Başkanı Faruk Arslandok’un imzasını taşıyan mektuplar aşağıdaki isimlere gönderildi.
– Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mıjatovıć,
– AK Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe karşı Avrupa Komisyonu (ECRI) Başkanı Maria Daniella Marouda,
– AK Avrupa Sosyal Haklar Komitesi Başkanı Giuseppe Palmısano,
– BM İnsan Haklarının Teşvik Edilmesi ve Korunması Alt Komisyonu Başkanı Elisabeth Tichy-Fisslberger,
– BM İnsan Haklari Yüksek Komiseri Michelle Bachelet,
– BM Irk Ayrımcılığının Kaldırılması Komitesi’ne,
– AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Başkanı Edi Rama,
– Tüm Rusya İnsan Hakları Derneği Başkanı Lev Panomarev(Rusya),
– “MEMORIAL” Hukuk Koruma Merkezi Konsey Başkanı – İnsan Hakları Merkezi —-Konsey Başkanı Aleksander Cherkasov (Rusya),
– Kabardey-Balkar Bölgesel İnsan Hakları Merkezi Başkanı Khatajukov Valeri,
– Human Rıghts Watch Başkanı James F. Hoge,
– Internatıonal Federatıon For Human Rıghts Başkanı Alice Mogve,
– Foundation Rene Cassin-International Institute For Human Rights Başkanı Jean-Paul Costa,
– Mınorıty Rıghts Group Internatıonal Başkanı Joshua Castellino,
– International Work Group For Indigenous Affairs (IWGIA) Başkanı Ida Theilade,
– Peace Brıgades Internatıonal Fathi Zabaar,
– Cıvıl Rıghts Defenders Başkanı Benedicte Berner,
– European Assocıatıon For Human Rıghts Başkanı Isabelle Skiba,
– Amnesty Internatıonal Başkanı Salil Shetty,
– Front Lıne Defenders Başkanı Denis O’Brien,
– Human Rights Without Frontiers Başkanı Willy Fautré.
Gönderilen mektubların Türkçe tercümesi şu şekilde:
Sayın …………………………..
Bilindiği gibi, Rusya Federasyonu Anayasasının bazı maddelerini değiştiren anayasa değişikliğinin yasalaşma sürecinde referandumdan önceki bütün süreçler tamamlanmıştır. 22.04.2020 olarak öngörülen referandum tarihi küresel koronavirüs pandemisi nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmiştir.
Anayasada yapılacak değişiklikler, uzun zamandır federal devlet anlayışından uzaklaşarak temel insan haklarına aykırı antidemokratik bir yönetim anlayışına yönelmiş olan Rusya Federasyonu’nun bu tutumunu anayasal düzeye taşıyacağını göstermektedir.
Halen yürürlükteki Rusya Federasyonu Anayasası’nın 68.Maddesi; ’’Rusya Federasyonu genelinde devlet dili Rusçadır. Cumhuriyetler kendi devlet dillerini belirleyebilirler. Bu diller Cumhuriyetlerin devlet hakimiyet organlarında, yerel yönetim organlarında, devlet kurumlarında Rusya Federasyonu’nun devlet dili ile bir arada kullanılır. Rusya federasyonu, tüm halklarına ana dillerini muhafaza etmeleri, öğrenmeleri ve geliştirmeleri için ortamın oluşturulması hakkını güvence altına alır.’’ Şeklindedir.
Değiştirilmek istenen şekliyle 68.maddede; ‘’Rusya Federasyonu toprakları üzerindeki devlet dili devlet kurucu halkın dili olan Rusçadır’’ denilmek suretiyle federasyonu oluşturan halklar arasında federasyon anlayışına ve federal devlet yapısına aykırı olarak eşitsizlik yaratılmaktadır. Bu değişiklik ile etnik Ruslara devlet kurucu halk olarak özel statü verilirken, federasyonu oluşturan diğer halkların kuruculuk vasıfları hukuka aykırı bir şekilde yok sayılmakta, dillerini, kültürlerini ve kimliklerini ortadan kaldırmaya uygun bir zemin oluşturulmaktadır.
Rusya’da uzun zamandır federal devlet anlayışına aykırı bir yönetim yaklaşımının gelişerek güç kazandığı görülmektedir. Bu ayrımcı, yok sayıcı ve üniterleşmeyi hedefleyen anlayış, yerel cumhuriyetlerin yönetimlerini merkezden atanan inisiyatifsiz yapılara dönüştürmüştür. 14 Ağustos 2018 Tarihinde yürürlüğe giren ‘’Rusya Federasyonu’nda Eğitim Üzerine Federal Yasa’’nın 11. ve 14.maddelerinde değişiklik yapan yasa ile federasyonu oluşturan cumhuriyetlerin ana dilleri eğitim sistemi içinde, federasyon anayasasına aykırı olarak, zorunlu olmaktan çıkarılıp ebeveynlerin tercihine bağlı seçmeli ders haline getirilmiştir. Federasyon anayasasına aykırı bu yasa, yapılmak istenen anayasa değişikliği ile hukuka ve federasyon anlayışına aykırı anayasal bir boyut kazanmış olacaktır.
Yeni anayasa düzenlemesi, Rus olmayan tüm diğer halkları ‘’ikinci sınıf’’ durumuna düşürerek geleceğe ilişkin, federal yapıya uygun pozitif ve geliştirici ulusal beklentilerini tamamen ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.
Anayasanın 67.maddesine eklenen; ‘’Bin yıllık bir tarihle birleşen Rusya, bize Tanrı’nın ideallerini ve inancını ve Rus devletinin gelişimindeki sürekliliği ileten ataların anısını koruyarak, tarihsel olarak kurulmuş devlet birliğini tanır.’’ hükmü tam anlamıyla subjektif, otokratik bir tanımlama olup, bir anayasa metninde yer alması yadırgatıcıdır.
Anayasanın 69.maddesine eklenen; ‘’Rusya Federasyonu, yurt dışında yaşayan vatandaşlara haklarını kullanma, menfaatlerinin korunmasını sağlama ve tüm Rus kültürel kimliğini koruma konusunda destek verir.’’ hükmü de diğer halkları dışlamaya yönelik kullanılabilecek bir anlayışa işaret etmektedir.
Anayasanın 79.maddesine eklenen; ‘’ Rusya Federasyonu Anayasasının aksine, Rusya Federasyonu’nun uluslararası antlaşmaları hükümlerine dayanarak kabul edilen devletlerarası organların kararları, Rusya Federasyonu’nda uygulamaya tabi değildir.’’ hükmü de, bu anayasa değişikliğinin ruhunu anlama bakımından önemlidir. Bu değişiklik evrensel hukuka ve insan haklarına uyma konusundaki isteksizliğini uygulamalarıyla ortaya koyan anlayışın buna yasal bir gerekçe oluşturma girişimidir.
Bu değişiklikler Rusya Federasyonu’nda yaşayan etnik Rus olmayan bütün halkları rahatsız ettiği gibi, bu halkların Rusya dışında yaşayan soydaşlarını da endişeye sevk etmiştir.
Türkiye, Rus Çarlığı tarafından 21 Mayıs 1864 soykırım ve sürgünüyle yurtlarından koparılmış dünyada en fazla Çerkesin ve Kafkasyalının yaşadığı ülkedir. Bu anayasa değişikliği Rusya’da yaşayan halkları olduğu kadar bu halkların Türkiye’de yaşayan soydaşlarını da endişeye sevk etmiştir. Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin oluşturduğu çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşu da bağlı oldukları federasyonlar kanalıyla anayasa değişikliğine ilişkin tepkilerini ortaya koyarak itirazlarını insan haklarına ve demokratik değerlere duyarlı çevrelere, ilgili kurumlara, ve uluslararası kuruluşlara iletmişlerdir.
Sivil toplum kuruluşlarının ve soydaşları Rusya Federasyonu’nda yaşayan üyelerimizin bu konudaki endişelerini paylaşıyoruz. Partimizin benimsemiş olduğu çoğulcu demokrasi anlayışına, insan haklarına, demokratik değerlere ve federal devlet yapısına aykırı olduğunu düşündüğümüz bu anayasa değişikliklerini doğru bulmuyoruz.
67, 68, 69 ve 79.maddelerde yapılan değişiklikler başta olmak üzere anayasa değişikliğine hakim olan anlayış federalizme aykırı bir otokratikleşme yönündedir.
Başta Rusya Federasyonu Anayasasındaki federal ilkeler, BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Medenî ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Her Türlü Irk Ayrımcılığının Kaldırılması Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu Kriterleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Sosyal Şartı’nı alenen ihlal eden yeni düzenlemelerin halk oylamasında kabul edilmesi Rusya’yı ‘’hukukun üstünlüğü ile yönetilen demokratik hukuk devleti’’ ve ‘’federal devlet’’ ilkelerinden daha da uzaklaştıracaktır.
İnsan hakları, özgürlükler ve demokrasi konusunda insanlığın geliştirmiş olduğu hukuk normları paralelinde, bu değişikliklere karşı çıkmanızı, hayata geçirilmesini önlemeye yönelik olarak irade ortaya koyarak aksiyon geliştirmenizi bekliyor ve rica ediyoruz.
Saygılarımla,
Faruk ARSLANDOK
Çoğulcu Demokrasi Partisi
Genel Başkanı
267