Bursa Kafkas Dil ve Kültür Derneği beş yıl evvel kurulmuş bir Çerkes derneği. Kurucu Başkanı Bekir Parlak. Şehir merkezinden nispeten uzakça bir yerde konuşlanmış. Sebebi de şehir merkezindeki derneğe gidip gelmenin güçlüğü.
Derneğin hinterlandında 400 kadar aile yer alıyor. Bursa Kafkas Dil ve Kültür Derneği’nin kayıtlı üye sayısı ise 126.
Çoğulcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Faruk Arslandok ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Doğan Duman ile ÇDP Genel Başkan Yardımcısı Günsel Avcı ve PM Üyesi Saim Sezgin, 9 Şubat Pazar günü Bursa Kafkas Dil ve Kültür Derneği’nin misafiri oldular.
Dernek yönetim kurulu ve bir kısım üyelerle gerçekleştirilen toplantıda ilk sözü alan ÇDP Genel Başkanı Faruk Arslandok ev sahiplerine teşekkür ederek söze başladı. Faruk Arslandok, niyet halis olunca güzel şeylerin ortaya çıktığını belirterek, Bursa Kafkas Dil ve Kültür Derneği’nin gençleri ön plana alan bir çalışma yürüttüğünü görmenin kendilerini memnun ettiğini söyledi.
Daha sonra partinin kuruluş amacı ve çalışmaları hakkında bilgi veren Faruk Arslandok, mevcut partilerde siyaset yapan Çerkeslerin kimlik ve kültürü geleceğe taşımada etkili olamadıklarını söyledi. Çerkeslerin sorunlarını çözebilmeleri için, siyasetin içinde kendi kimlikleriyle bizzat yer almaları gerektiğini savunan Arslandok, “Yasama ve yürütmede kendi kimlikleriyle yer almalılar ki problemlerini parlamentoda bizzat dile getirebilsinler” dedi.
Partinin 31 Mart 2019 yerel seçimlerine siyasi mesaj vermek amacıyla katılacağını ifade eden Arslandok, bu çalışmaların partinin güçlenip, geleceğe taşınmasına hizmet edeceğini söyledi. Bunun için dünyada en büyük Çerkes nüfusun yaşadığı İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi için bir başkan adayı çıkarttıklarını ifade eden Arslandok, “Adayımız Doğan Duman’a ciddi destek bekliyoruz. Bunun için seçim havasını hepimizin teneffüs etmesi gerekiyor. Hepimizin bu seçimin bir parçası olması, İstanbul’da yaşayan yakınlarımıza ulaşıp yönlendirmemiz gerekiyor” dedi.
Arslandok’tan sonra söz alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Doğan Duman da, zor bir yola çıktıklarının farkında olduklarını söyleyerek söze başladı. Çerkes kültürünün bireylere hitap eden özelliklerinin çok önemli olduğunu, saygının her şeyin temeli olduğunu ifade eden Doğan Duman, ancak kültürleri yaşatma mücadelesinin bireysel olarak verilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Derneklerin her zaman için önemli bir fonksiyon yerine getirdiğini ifade eden Doğan Duman, dernek yöneticileri arasında en makbul olanların, dernekleri bir araya getirenler, birleştirici olanlar olduğunu belirtti. Doğan Duman, dernek faaliyetlerinin bir ucunun da siyasete çıkması gerektiğini ifade ederek, “Partiniz olmazsa, bu siyaseti sizin adınıza birileri yapmaya talip olur ama inanın ki sizin istediğiniz gibi değil kendi istediği kadar yapar. Yani parlamentoda olmazsanız, siyasal olarak yoksunuz demektir” dedi.
Partinin kendine seçtiği isme dikkat çekerek çoğulculuğun önemine vurgu yapan Doğan Duman, her farklı grubun parlamentoda temsil edilmesi gerektiğini söyledi. Çerkeslerin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda etkin şekilde yer almalarına rağmen sonradan yavaş yavaş siyaset sahnesinden tasfiye edildiklerini ifade eden Duman, sonraki dönemlerde de pompalanan korkuların Çerkesleri siyasetten uzak tuttuğunu belirtti. Bu korkulardan birinin kaynağının silahın ve şiddetin siyaseti zehirlemesi olduğunu söyleyen Doğan Duman, Çerkeslerin, kendilerinin de ayrılıkçı görüleceği korkusu ile siyasetten uzak durduklarını ifade ederek şöyle devam etti:
“Şiddete bulaşmamış herkes ile siyaseti konuşabiliriz. Sorunları diyalogla çözmek gerekir. Devlete küsmek söz konusu olamaz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda vardık, bugününde de olmalıyız, geleceğinde de. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin ise ve biz de bu ülkenin vatandaşları isek, siyasette kimliğimizle yer almak da hakkımızdır” dedi.
Ülkenin yıllarca korku ile yönetildiğini söyleyen Doğan Duman, bunun en kolay, en sonuç verici yönetim yolu olduğunu söyledi. ”İşte şimdi bizler bir yandan da korku ile mücadele ediyoruz. Çünkü kafeste doğan kuşlar özgürlüğü suç sayarmış. Biz kafesi açtık ama hala dışarı çıkmaya korkanlarımız var. Diyoruz ki bu korku yersizdir. Biz yanlış bir iş yapmıyoruz, sadece vatandaşlık görevimizi yapıyoruz. Çerkeslerin iradesi milli iradenin bir parçası haline getirilmiyor. Yok kabul ediliyor. Biz ise bunu kabul etmiyor, halkımız ile birlikte taleplerini de görünür kılmaya çalışıyoruz” diyen Duman, bu yerel seçimde, her seçmenin beş oy kullanacağını, bu oylardan sadece birinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına, yani ÇDP’ye verilmesini istediklerini söyledi. Diğer dört oyu ise kim nereye sempati duyuyorsa oraya vermelerini isteyen Duman, “İstanbul’daki dost ve akrabalarınıza ulaşarak bize, daha doğrusu kendinize oy vermeleri konusunda destek olmanızı bekliyoruz” dedi.
Katılımcılardan Murat Özdemir’in “İyi bir sonuç almazsınız hayal kırıklığı olur mu?” şeklindeki sorusuna Faruk Arslandok, “Hayır, bizim şevkimiz kırılmaz. Ne kadar oy alırsak alalım, sonrasında daha da artırmak için çalışacağız. Bu yolun kolay bir yol olmadığını biliyoruz ve kolay kolay pes etmeyeceğiz. Daha hızlı yol almak için ise daha yetenekli kadrolarla nöbet değişimi yapmaya her hazır olacağız. Bu hobi değil milli bir davadır. Şimdiki gençlerimiz çok donanımlı, geleceğimiz için onlara güveniyoruz” dedi.
Arslandok Parti’nin üye sayısının da önemli bir gösterge olduğunu vurgulayarak, daha çok kişinin partiye üye olmasını istediklerini, bu konuda da duyarlılık beklediklerini söyledi.
Arslandok’tan sonra cevabı tamamlayıcı olarak söz alan Doğan Duman, “Bizim yaptığımız toprağa tohum serpmektir. Hiç merak edilmesin, mevsimi gelince ürün alınacaktır. Yaptığımız işin doğruluğuna inanıyoruz, vazgeçmeyecek devam edeceğiz“ dedi.
Katılımcılardan İsa Özkan “Çerkes toplumunu önemseyerek çalışıyorsunuz, bize de elimizden gelen desteği vermek düşer” derken, Yüksel Gireyhan “Kendimizi güçlü görüyoruz ama ezilmiş, sinmiş bir toplum durumundayız. Önce bundan kurtulmamız lâzım” dedi.
Bursa Kafkas Dil ve Kültür Derneği’nin 23 yaşındaki genç Başkanı Erdem Çalışkan da, gençlerin büyükler gibi sabit fikirli olmadığını, değişikliklere açık bulunduklarını belirterek, “Elbette gençler de çeşitli konularda tartışıyorlar, fakat işi dargınlığa, kırgınlığa kadar götürmüyorlar. Bu güzel ve umut verici bir durum” dedi. Katılımcıların yönelttiği diğer soru ve katkıların alınmasından sonra çekilen toplu fotoğrafla ziyaret sona erdi.
245