Çoğulcu Demokrasi Partisi (ÇDP) Genel Başkanı Faruk Arslandok, Rusya Federasyonu Cumhuriyetleri’nde kullanılan ulusal dilleri eğitim alanında seçmeli hale getirecek olan ve 19 Haziran’da Devlet Duması’nda gerçekleştirilen ilk oylamada kabul edilen 438863-7 sayılı Kanun Tasarısı’nın kadük bırakılması için Rusya ve Batı ülkelerinde 470 ulusal ve uluslararası kuruma birer mektup göndererek kabul edilemez nitelikteki bu girişimin durdurulmasını istedi.
Aralarında Rusya Devlet Başkanı, Başbakanı, Federasyon Konseyi Başkanı, Duma Başkanı, bunların yardımcıları, Duma’nın 290 milletvekili ile ilgili komitelerin başkanı, Rusya Federasyonu bünyesindeki ulusal cumhuriyetlerin Başları, Rusya Federasyonu geneline yayın yapan gazete, dergi ve haber ajansları, insan hakları savunucusu dernekler ve DÇB, yine Batı’da konuşlu Birleşmiş Milletler, AB gibi uluslararası kurumlar ve bünyelerindeki UNPO gibi organizasyon ve komiteler, Amerika ve Avrupa’da faaliyet gösteren insan hakları savunucusu kurumların,… yer aldığı 470 merkeze Rusça, Türkçe ve İngilizce olarak gönderilen mektuplarda, RF Anayasası’nın 68. Maddesi’nde yer alan hükümler hatırlatılarak cumhuriyetlerin kendi dillerini belirleme hakları olduğu, çıkartılmak istenen yasanın öncelikle Rusya Federasyonu Anayasası’yla çeliştiği belirtildi.
Rusya Federasyonu Anayasası ile birlikte, Evrensel İnsan Hakları ve Doğal Hukuka da aykırı olduğu belirtilen kanun taslağının kabul edilemez olduğu ifade edilen mektupta Rusya Federasyonu yönetimine seslenilerek, “ulusal dilleri geriletip yok edecek bu antidemokratik yaklaşımdan vazgeçmeye” ve “anayasanın kendilerine verdiği ana dilleri muhafaza ve geliştirme görevi doğrultusunda hareket etmeye” davet edildi.
Demokrasi ve insan haklarına değer veren kurum ve kuruluşlara da seslenilerek çağrıya destek vermeleri istendi.
Ayrıca tasarıya red oyu veren Komünist Parti’den SHURCHANOV VALENTİN SERGEEVİCH ve KURBANOV RİZVAN DANİİLOVİCH ile Başkurdistan Cumhuriyeti’nden bağımsız milletvekili SHAİKHUTDİNOV RİFAT GABDULHAKOVİCH’e de teşekkür mektupları yazıldı.
Gönderilen mektupların tam metni şöyle:
“Sn…………………………
Bilindiği gibi; Rusya Federasyonu Devlet Duması’nda ilk oylaması 19 Haziran 2018 tarihinde yapılarak kabul edilen 438863-7 sayılı Kanun Taslağı, tüm Rusya Federasyonu’nu kapsayacak şekilde, Rusça’nın tek eğitim dili olmasını ve Cumhuriyetlerin ulusal dillerinin ise ‘’isteğe bağlı’’ hale gelmesini öngörmektedir.
Rusya Federasyonu Anayasası’nda; her cumhuriyetin ulusal dili Rusça ile birlikte resmi dil olarak tanımlanmıştır.
Federal Anayasanın 68. maddesi,
‘’Rusya Federasyonu genelinde devlet dili Rusçadır.
Cumhuriyetler kendi devlet dillerini belirleyebilirler. Bu diller Cumhuriyetlerin devlet organlarında, yerel yönetim organlarında, devlet kurumlarında Rusya Federasyonu’nun devlet dili ile bir arada kullanılır.
Rusya Federasyonu, tüm halkların anadillerini muhafaza etmeleri, öğrenmeleri ve geliştirmeleri için gereken ortamın oluşturulması hakkını güvence altına alır” demektedir.
Hayata geçirilmeye çalışılan 438863-7 Sayılı Kanun Tasarısı açıkça Rusya Federasyonu Anayasası’na aykırıdır. Anayasa Cumhuriyetlere kendi dillerini kullanma serbestliği tanırken, Rusya Federasyonu Yönetimi’ne de tüm halkların ana dillerini muhafaza etmeleri ve geliştirmeleri için gereken ortamın oluşturulması görevi vermektedir.
Rusya Federasyonu Anayasası’na, Evrensel İnsan Haklarına ve Doğal Hukuka aykırı olan bu kanun taslağını kabul edilemez buluyoruz. Rusya Federasyonu yönetimini; ulusal dilleri geriletip yok edecek bu antidemokratik yaklaşımından vazgeçmeye ve anayasanın kendilerine verdiği; ana dilleri muhafaza ve geliştirme görevi doğrultusunda hareket etmeye davet ediyoruz.
Demokrasi ve insan haklarına değer verenleri de bu çağrımıza destek vermeye çağırıyoruz.
Faruk ARSLANDOK
Çoğulcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı “
Rusya Federasyon Anayasası’na göre, tasarının yasalaşabilmesi için iki defa daha parlamentoda, bir kez de Federasyon Konseyi’nde görüşülmesi, sonra da Devlet Başkanı tarafından onaylanması gerekiyor.
Hepimiz, kültürümüz ve dilimizin yaşaması adına yaptığınız mücadele ve her girişimde yanınızda olmanın, camiamız açısından kaçınılmaz bir görev olduğu bilinciyle yanınzda olduğumuz unutulmamalıdır. Hep beraber yapılmak istenen bu yanlışa karşı duralım!…